TİROİD BEZİ HASTALIKLARI VE SEBEBİ


Fiziksel bedenimizde yer alan psiko-ruhsal merkezler sinir sistemi ve hormon üreten bezlerle belli bölgelerde bağlantılıdır. Bu bağlantı bölgeleri aynı zamanda ruhsal-manevi mertebelerimizin izdüşümüdür. Boğaz merkezi (tiroid, paratiroid ve timüs bezleri) şiir ve ruhsal enerji merkezidir ve solunum sistemini idare eder. Kabalist terminolojisinde bu bölge Daath bölgesidir. Daath' ın tasavvuftaki karşılığı Merdıyye mertebesidir. Merdıyye, insan ruhunun en yüksek bilinç noktasıdır. Bu bölge aktive olduğunda kalp ile beyin arasında ilim köprüsü kurulur ve insan bilincinde büyük değişiklikler gerçekleşir. Bu ilim köprüsünü geçtikten sonra cehalete dönüş yoktur. Kalbe gelen ilim, bilgi, sezgi ve hissiyatı düşünceye ve eyleme dönüştürmek için kalp enerjisinin beyne devredilmesi gerekir. Bu, boğaz merkezi (tiroid, paratiroid ve timüs bezleri) vasıtasıyla gerçekleşir. İnsan, sadece boğaz merkezini uyarmakla şuurlu bir varlık olma mertebesine yükselebilir. 

Vücudumuzun maddi ve ruhi güçlerini ahenkli bir iletişim sadece ve sadece boğaz merkezi (tiroid, paratiroid ve timüs bezleri) ile gerçekleşir. Fiziksel ve ruhsal bedenin birbirinden ayrılması da, örneğin,  derin uyku, anestezi ve ölüm anında, tiroid merkezi vasıtasıyla gerçekleşir. Tiroid, paratiroid ve timüs köprüsü tahrip olduğunda beynin desteğinden mahrum kalan kalp akletme ve ilimden de mahrum kalmıştır, kalbin desteğinden mahrum kalan beyin ise soğuk ve sorumsuz  (zalim) bor varlık haline gelmiştir. 

Görüldüğü gibi tiroid, paratiroid ve timüs bezleri, fiziksel ve ruhsal bedenin en önemli organlarındandır. Bu gerçeği aklımızda tutarak baktığımızda aşağıda anlatılan süreç daha anlamlı hale gelecektir .

Yaklaşık 40 yıl önce kullanılmaya başlanan iyotlu tuz tiroid bezi hastalıkları birdenbire yaygınlaştı. Sonra tiroidi tehdit eden daha tehlikeli maddelerin, sentetik parfüm, rekobinant DNA ürünü feromonlar ve sentetik hormonların üretilmesiyle tiroid hastalarının sayısı hızla çoğaldı. Bu maddeler kadın, erkek ve hatta çocuklarda tiroid bezini tahrip etmeye başladı. Bu yapay problemler sebebiyle tiroid ameliyatlarında hızlı bir artış oldu ve tiroid bezi tamamen alınmaya başlandı. Dolayısıyla tiroid bezinin üretmesi gereken tiroksin hormonları yerine sentetik hormonlar kullanıldı. Son yıllarda ise tiroid bezi ile birlikte çocukluk ve gençlikte büyüme ve gelişmeyi, yetişkinlikte ise manevi olgunlaşmayı sağlayan timüs bezi de aynı plan dahilinde alınmaya başlandı. 

Sonuçta, insanlar yaratılış gayesini c ölümü unutmuş, dünyaya sıkı sıkıya bağlı, şuursuz, anlayışsız, sorumsuz, soğuk kalpli varlıklar haline geldi.

Dr.Aidin Salih.

Yorum Gönder

0 Yorumlar