Hemen hemen her anne, bebeğinin aşırı kusmasından şikayetçidir.
Halbuki bebek hiçbir zaman aşırı kusmaz, ne kadar ihtiyacı varsa o kadar kusar.
Bebek ya fazla emdiği için sütün fazlasını kusar,
ya süt, annenin göğsünde fazla beklediği için bozulan sütü kusar
ya da anne, ilaç veya kimyasal madde kullandığı için bozulan sütü kusar.
Doğal beslenen çocuğun istekleri de doğaldır. Kendi mizacına zarar verecek yemeklerden yüz çevirir, ağzına almaz. Ağzına alsa, tükürür. Bu çocuk ihtiyacından fazla yemez.
Fazla yediği yemeği, mizacına uymayan veya zararlı olan ve hazmolunmayan yemeği kusar.
Kusma, zararlı yemekten kurtulmanın en kısa, en emniyetli ve en efektif yoludur. Sıhhatli çocuğun bilhassa kan grubu "A" ve "AB" olan çocukların koruma sistemi kusma yeteneğini ömür boyu muhafaza eder. Ancak anne-baba ve çevredekiler sistematik olarak çocuğun doğal isteklerini kendi fıtrata aykırı isteklerine uydurmaya ve kusmayı ilaç tedavisiyle durdurmaya çalışırlar. Zamanla çocuğun mizacı değişmeye başlar ve kusma yeteneği kaybolur. Kusma yeteneği kaybolunca, ağız, mide ve bağırsaklardaki ilk hazım bozulmaya uğrar. O zaman kurtarıcı ikinci faktör "ishal" devreye girer. Vücut, mizaca uygun olmayan maddeleri ishalle uzaklaştırmaya çalışır. İshalin antibiyotiklerle tedavi edilmesi, mide, bağırsak, karaciğer hastalıklarına ve bütün hastalık felaketlerine yol açar.
Gerçek Tıp Dr AİDİN SALİH
0 Yorumlar