Ramazan Bilinci ve Bayram Zamanı

Ramazan Bayramı, Ramazan bilinci ile kutlanır. Elbette, bunda, görüp geçirdiğimiz bütün Ramazanların bir hatıra payı, bir yaşanmışlık payı vardır.

İçinde bulunduğumuz bu evde, 15 yıldan beri yaşıyoruz. Tadilat görse de mimari düzeni neredeyse aynı. Bizim yatak odasının yanındaki oda ebeveyn odasıydı. Şimdi bile hala uykulu bir halde geceleyin kalktığımda oraya gözüm kayar ve sanki onları orada görecekmiş gibi olurum.

Annem ile babam bu evde ancak iki-üç yıl yaşadılar. Bir yıl arayla bu diyardan göçüp gittiler. Ben annemle babamdan uzun yıllar ayrı kaldım. Üniversite ve meslek icabı yurt içi ve yurt dışı ikametlerim. Ama onları kaybettikten sonra sanki onlardan hiç ayrı kalmamışım gibi hep bir yanım eksik kaldı. Bilakis Ramazanlarda, bayramlarda bu eksikliği çok duymuşumdur yüreğimde.

Memleketimdeki ilk evimiz, minik bahçesi dahil 100 metrekareydi. Minicik bir ev. İçindeki bireyler uyumlu ve anlayışlıysa mekânlar genişler; aksi halde, metrekaresi ne olursa olsun mekânlar hep dar kalır, yürek hep darlanır. 100, 150 de 200 de yetmez olur ve en acısı ise "anne-baba"ya da yine yer bulunamaz! Üç kişiden oluşan çekirdek bir aile bile kolay kolay bir yere sığamıyor şimdilerde!


İftar ve sahur yemekleri yer sofrasında yenir, bayram namazlarına babamla beraber gider, geçim standartlarımız yüksek olmadığı için geçim sıkıntımız da olmazdı. İftarları, sahurları bayramları, evin eşyaları bile bir mutluluk hali içinde yaşarlardı.

Bizim yetiştiğimiz dönemlerde Ramazan sıcak aylardan yeni çıkmıştı. Çocuk yaştakiler de oruç tutmaya gayret ederlerdi. Onların bayramdaki sevinci ise bambaşka olurdu.

Ramazan'ın ağırbaşlılığı bayram mutluluğunu da daha ciddi hale getirirdi. Şımarıklık çok görünmezdi küçüklerde.

Aslında Ramazan'a veda etmenin getirdiği hüznü bayram eğlenceleri de tam olarak yatıştıramazdı. Ramazan ayı gibi Ramazan Bayramı da, bir çok farklı duygusallıklar içinde yaşanırdı.

Bugünlere geldiğimizde bayramlar tatil günlerinin hesabına konu olmaya başlamıştı. 30 günlük Ramazan Ayına, 30 günlük tatil talep edeceklerdi neredeyse! "Ramazan bayramları Ramazan bilinciyle kutlanır." dedik. Bu çeşit "tatil hesabı" bayramlarında Ramazan şuuru bulunur mu?

İlahi bir ikaz sayar ya da saymazsınız bilmem ama KoronaVirüs istemediğimiz kadar zoraki tatil yaptırdı bile herkese. Dilediğine, ettiği duasına dikkat etmeli insan.


Hiç değilse Ramazan'dan biraz "itidal ve basiret" feyzi almış olarak evimizde hane halkıyla eski günlerimizdeki Ramazan bayramı tadını tattırın çocuklarınıza. 

İbadetler Allah rızası içindir ama, bizim maddi iyiliğimiz içindir de ve bizim günlük hayatımızı da istikamet üzere güzelleştirmelidir. 

Babamla bayram namazından eve dönüşte, utana sıkıla annemin pamuk elinden öperdim; o da bana sarılır, yanaklarımı saçlarımı öper, gülen gözlerinden birkaç damla yaş akardı. Çünkü Ramazan Bayramı'nda Ramazan bilinci, Kurban Bayramı'nda kurban bilinci mevcuttu ve sevinçlerimiz bir his yoğunluğuyla birlikte yaşanırdı. Çocukların bayram yerlerindeki havası bile böyle eserdi.

Duam, bayramı Ramazan bilinciyle idrak etmemizdir; hasretimize kavuşma mazhariyetine erişmemizdir. Rabb'im bize, içerideki ve gurbetteki sevdiklerimize kavuşmuş bir bayram nasip eylesin. Bir de annemin diliyle zihin açıklığı, bayramlık gönül zenginliği lutfeylesin. 


Ahmet Alp HAN

Yorum Gönder

0 Yorumlar