Öğreneceğiniz bu dua Hızır (aleyhisselam)’ın talim etmiş olduğu bir dua olup Kitabu’l-Müsteğısine Billahi Teâlâ İnde’l-Mühimmati ve Hacat adlı kitapta şöyle geçmektedir.
Abdullah İbni Mübarek (rahmetullahi aleyh) şöyle bahseder:
Tarsus’a savaşa gitmiştim. Bir grup arkadaşla harp meydanına giderken savaşta güvendiğim bir atım vardı. Yolda giderken at birden yığıldı. Karşısına oturdum beklemeye başladım. O sırada yüzü güzel hoş kokulu biri yanıma geldi ve aramızda şöyle bir konuşma geçti.
- Ey İbni Mübarek seni burada oturtan nedir?
- Allah’u Teâlâ ’nın atım hakkında vereceği hükmü bekliyorum.
- Atına binmeyi ister misin?
- Bunu kim yapar kimin gücü yapar?
O zat atımın yanına gidip elini atımın alnına koydu ve kuyruğuna kadar sürdü. Ardından duayı okudu. Duayı okuduktan sonra at birden sıçradı ve ayağa kalktı. O zat atımın üzengisini tutarak bana atına bin dedi. Bende atımına bindim ve arkadaşlarıma yetiştim ve arkadaşlarıma dedim ki:
“ Arkadaşını düşman beldesinde bırakıp gitmek adalet midir? “ daha sonra dedim ki:
“ Bana bereketini gösteren kişi böyle zor durumda olanı kurtarmaya gücü yeter”
Yola devam ettik ve ertesi sabah düşmana ulaştık. Birde baktım ki o kişi önümüzde. Bize savaş malzemelerini gösteriyor, bizi düşmana karşı uyarıyor ve zor gelen işleri kolaylaştırıyor. Daha sonra aramızda şöyle bir konuşma geçti.
- Sen dünkü arkadaşım değil misin?
- Evet benim.
- Allah aşkına sen kimsin?
Bulunduğu yer yeşerdi ve yemyeşil oldu. Birde baktım ki o kişi Hızır (aleyhisselam)’dır.
Bu duayı kime okudu isem eğer eceli gelmediyse illa iyileşti.
Mahmud Efendi Hazretleri ayrıca bu dua ile ilgili kendi defterinin kenarına şöyle bir not eklemiştir:
“ Felç, sara ve nuzül gibi hastalığa mübtela olan kimseye okunurken elini alnından başlayarak enseye oradan da ta kuyruk sokumuna kadar veya hastanın uyuşuk olan kısmını mesh ederekten bu dua okunur. 7 sabah Evrad-ı Bahariyye ile okunması şifa üstüne şifa olduğu; Efendi Babanızdan (Ali Haydar Efendi rahmetullahi aleyh) meşhur ve mücerrebdir.
اَقْسَمْتُ عَلَيْكِ اَيَّتُهَا الْعِلَّةُ بِعِزَّةِ عِزَّةِ اللّٰهِ وَبِعَظَمَةِ عَظَمَةِ اللّٰهِ وَبِجَلَالِ جَلَالِ اللّٰهِ وَبِقُدْرَةِ قُدْرَةِ اللّٰهِ وَبِسُلْطَانِ سُلْطَانِ اللّٰهِ وَبِلَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ وَبِمَا جَرٰي بِهِ الْقَلَمُ مِنْ عِنْدِ اللّٰهِ وَبِلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ اِلَّا بِاللّٰهِ اِلَّا انْصَرَفْتِ
0 Yorumlar